Meslek hayatımda geriye sayım başladı. Planım hazır. Doğal olarak hayatın bana hazırladığı plandan haberim yok tabi. Umuyorum ki,
benim planlarım ve hayatın bana hazırladığı planlar örtüşüyordur. Yoksa tek
kelimeyle ayvayı yedim. Bu arada ben ayvayı da çok severim : ) o yüzdendir belki de
hep ayvayı yemelerim.
Bu gün uyum haftasının dördüncü günüydü. Okul bahçesi şenlik
yeri, 240 öğrenci velisi ve 240 öğrenci. Şöyle bir durup bakındım. Manzara çok
sıcak. Çünkü İzmir’im çok sıcak. İnsan sesleri, çocuk gürültüleri. Tepede sabah
güneşi. Hepimiz terliyoruz. Çocuklar terliyor ,veliler terliyor, manzara
karşısında ben iki kat terliyorum. Saçlarımın arkasından süzülen terden nefret
ediyorum. Sevmiyorum sıcağı. Sonra “ sıcak çok sıcak daha da sıcak olacak “ sözlerini
mırıldanırken buluyorum kendimi. Oysa sabah Leonard Cohen’in “dance me to the
end of life” şarkısı ile uyanmış, okul
yoluma şarkıyı mırıldanarak düşmüştüm.
Çocukları sınıfa aldım. Annelerden bazıları çocuklarını
öptüler. Sanki hiç öpmemiş gibi. O an kendi çocukluğuma döndüm. Salisenin kaçta kaçı
zamanda geçmişe ışınlandım bilmiyorum, annelerimizin bizi arkadaşlarımızın yanında hiç
öpmediği düştü aklıma. Düşmeyesice düşünceler. (Bir gün ölürsem düşünmekten
öleceğim). Bir arkadaşım uyarmıştı beni oysa “HİÇ DÜŞÜNCE NURSEN” diye.
Uzatmayayım düşüncelerimi. Sınıfa girdik, kıymetli
velilerimizin bazıları sınıftaydı. Çıkmalarını RİCA ETTİM. Sağ olsunlar kırmadılar
beni. Bu davranışın ilerde beni kırmayacakları anlamına gelmediğinin de farkındayım : ) Pencereleri açtım. Sınıfı
havalandırdım. Hava çok sıcak. Ter sırtımdan
süzülüyor ve ben yine nefret ediyorum bu durumdan. Gülümseyen bir sürü çift
göz. Parlak, sevimli, temiz, dürüst… çifter çifter onlarca göz. Üç deste artı
bir çift göz : ) Terimi ve terlediğimi unutuyorum. Sıcağı unutuyorum. Öğrencilerimin yaptığı
çalışmaları panoya asmaya çalışıyorum. Boyum yetmiyor. Boyum uzun olmasına
rağmen parmak uçlarımda yükseliyorum. Üç deste artı bir etkinliği asıyorum. Sinirleniyorum
; neden 1.80 boyum yok? diye. Düşünceler başlıyor yine. Düşüncelerimi
susturamıyorum. Ve bir gün yüksek sesle düşünmekten korkuyorum. “HİÇ DÜŞÜNCE
NURSEN” diye tekrarlıyorum…
Nursence
|
Resim yazısı ekle |