ONLAR DA ÇOCUKTU

ONLAR DA ÇOCUKTU
                        
                  Peki öğretmenlerimizi oyun oynarkan düşünebiliyor musunuz? Onlarda bir zamanlar çocuktu.
Peki onların hangi oyunları oynadığını,oyun deyince akıllarına neler geldiğini merak ediyor musunuz?Sizin için biz de sorduk.
                       Figen BÜYÜKHAN öğretmenimiz diyor ki;

          Oyun gelince aklınıza neler geliyor?

-Oyun deyince aklıma ilk başta mutluluk,eğlence ve arkadaşlık geliyor.Sonrasında hafif bir gürültü geliyor.

          Eskiden zevkle oynadığınız oyunlar nelerdir?

-Eskiden zevkle oynadığım oyunlar saklanbaç,yakantop,körebe,kulaktan kulağa ve çelik çomaktır.
                        Nerin CAN öğretmenimiz diyor ki;

            Oyun deyince aklınıza neler geliyor?

-Oyun deyince aklıma sokakta olmak geliyor .

            Eskiden zevkle oynadığınız oyunlar nelerdir?

-Eskiden zevkle oynadığım oyunlardan biri seksektir.
 
                                                                                                   YAZAN:DİLA DESTİCİOĞLU

Yaz Mevsimi

Yaz mevsimi ilkbahar ve sonbahar arasında yer alan sıcak bir mevsimdir. Haziran,Temmuz,Ağustos aylarında olur.

Yaz mevsiminde havalar çok sıcak olur. En sıcak ay Ağustos ayıdır. Yaz mevsiminde gündüzler uzun, geceleri  kısadır.

   Vücudumuza D vitaminini bu  mevsimde alırız. Yaz mevsiminde elma, armut,kiraz gibi meyveler yeriz. Yaz mevsimini çok seviyorum. Yazın okullar tatil olur. Bol bol dinleniriz. Güneş ışığından yaralanmak için saatler 1 saat ileri alınır. Biz de parkta daha çok oynarız. Yazın bol bol su içeriz. Çünkü aşırı sıcaklarda vücudumuz su kaybeder.

   Aşırı sıcaklar beynimize, kalbimize ve cildimize zarar  veriri. Açık renk giysiler giyeriz.

   Sonuç olarak yaz mevsimi en güzel mevsim.

   YAZAN: GİZEM KAYA

GÜNEŞTEN ZARAR GELİR

Güneşten zarar gelir arkadaşım.Bak anlatayım:
                  '' Güneş çok yakıcı olursa seni kavurur.Evet tabiki de kışın sıcak güneşe ihtiyacımız olur.Ama yazın bizi terletir.Mesela denize girdiğimiz zaman güneş kremini sürmezsen güneş seni yakar.Zaman zaman tabi sende istersin güneşi.Fakat güneşte fazla kalmak cildimize zarar verir.Hatta cilt kanserine de neden olur.
                    İşte güneşin hem yararları hem de zararları vardır.''arkadaşım...
YAZAN: ELÇİN YILDIZ

:Balonla seyahat eden ilk insan.

MONTGOLFIER KARDEŞLER 

Dünyada İlk balonlu uçuş bu kardeşler tarafından 5 Haziran 1783 tarihinde yapılmıştır. Fransız Joseph Michel Montgolfier (1740-1810) ve Jacques Etienne Montgolfier (1745-1799) kardeşler Annonay köyünde çapı 10,5 metre olan ketenden bir torbayı sıcak havayla doldurarak ilk balonlu uçuşu yapmışlardır. Balon 450 metre kadar yükselerek 10 dakikada 1,5 millik mesafe katetmiştir. Montgolfier Kardeşler sonraki uçuşlarını 19 Eylül 1783 tarihinde, aralarında Benjamin Franklin’in de bulunduğu kalabalık karşısında Paris’te yapmışlardır. 6 millik uçuşta balonun sepetine bir horoz, bir ördek ve bir koyun koymuşlardır. 

DÜNYAMIZ VE UZAY KONULU SINIF GAZETESİ GURUP ÇALIŞMASI

ELLERİNİZE SAĞLIK HARİKA BİR ÇALIŞMAYDI BICIRIKLAR SİZİ:)

Bir Yaz Günü

Bir yaz günüydü.Aylardan temmuzdu.Babam bizi tatile götüreceğini söyledi.Gideceğimiz yer Kuşadasıydı.

Babam Kuşadası'na gideceğimizi söyleyince çok sevindim.Hemen annem kendi valizini ve ben de kendi valizimi hazırladım.O gece uyuyamamıştım.Sabah uyandığımızda hemen kahvaltımızı yapıp yola çıktık.Kuşadası'na vardığımızda öğlen olmuştu.Hemen babamın ayarladığı otele gitti.Biraz dinlendikten sonra ben hemen havuza gittim.Havuz çok kalabalıktı.Ece adında bir kızla tanıştım.Hiç canım sıkılmıyordu.Her yere beraber gidiyor,hep birlikte eğleniyorduk.

Bir gün deniz kenarında dolaşırken kenarda çırpınan yaralı bir kuş gördüm.Hemen yanına gittik.Zavallı kuşun ayağı yaralanmıştı.Hemen babamı çağırdım.Kuşu veterinere götürdük.Gereken ilgiyi gösterdiler.Ve kuş özgürlüğüne kavuştu.

Yazan: Buse AKGÜL

İLKBAHAR

Benim en sevdiğim mevsim ilkbahardır. Çünkü ilkbaharda çiçekler açar. Böcekler ve kuşlar ortaya çıkar, renk renk açan çiçeklerin kokusu penceremden odama dalar. Hele o kuş sesleri müzik gibi gelir sana. İlkbaharda çocuklar parklara doluşur. Çocuk sesleri mahalleyi inletir. Kimi salıncakta kimi kaydırakta kimileri de kovalamaca oynar.
   İLKBAHARDA YAŞAMAYI ÇOK SEVİYORUM...

YAZAN: Özge DAĞISTAN

BÜYÜLEYİCİ İLKBAHAR

En sevdiğim mevsim ilkbahardır.Kış mevsiminin sona erdiğini ilkbahar geldiği zaman anlarız. Doğamız kış uykusundan uyanır.Doğa artık canlanmaya başlar.Karlar erir ve her yer artık yemyeşil olmuştur.Ağaçlar çiçek açmaya başlamıştır.Her yer kuş cıvıltılarıyla şenlenir.İlkbahar yağmurları yağmaya başlar.İlkbahar mevsiminde pikniklere gidilir.Güneş daha sık görünmeye başlamıştır.İlkbaharda gece süresi kısalır,gündüz süresi uzar.İlkbahar yazın geleceğini artık müjdelemektedir. 

          İlkbahar mevsimi hareketlilik ve canlılık demektir. Bu nedenle ilkbahar mevsimini çoook    seviyorum.    

YAZAN: ELÇİN YILDIZ

tekerlemeler

Sınıflar
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.

ALBERT EİNSTEİN

Einstein içine kapanık, oyundan hoşlanmayan, geç konuşmuş bazı rivayetlere
göre 4 yaşında, okulda durgunluk, çekingenlik ve hatta ilgisizlikten başka
dikkati çeker tarafı olmayan bir çocuktu.

Bu yalnızlık döneminin izlerini tüm yaşamı boyunca korudu. Konuşmaya geç
başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de,
sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü
zengin bir çocuk olarak büyüyordu. Kendisi bu dönemle ilgili olarak çocukluğumda
yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı
pusulada bulduğum gizem, diğeri de ortaokulda tanıştığım öklit geometrisidir, der.
Orta öğrenimi de kendisi için çok olumsuz bir hava içerisinde geçti. Bir delikanlı olarak
pek az zeka umudu verdi. Sonraları bu dönemiyle ilgili konuşmalarında bir
öğretmeninin “sen asla bir şey olamayacaksın Eistein sözlerini hala unutamadığını
söyler.

1896′ da Zürih Teknik Üniversitesi’nin fizik ve matematik öğretmeni yetiştiren
bölümüne kaydolmayı başardı. 20. yüzyılın dehası olarak da anılan ünlü fizikçinin
oluşturduğu teoriler astronomi başta olmak üzere birçok bilim dalının önünü açıcı bir
işlev yüklendi.

BAŞARISIZ OLDUGUMU HİSSETTiĞİMDE

 

Yaşam, bana bir seyler mi anlatmak istiyorsun?
Çünkü...
Basarısızlık ben bir başarısızım demek değildir;
Henüz başaramadım demektir.
Başarısızlık ben hiçbir şey gerçekleştiremedim demek değildir;
Bir şeyler öğrendim demektir.
Başarısızlık aptallaştım demek değildir;
Deneyerek yaşamak için gerekli inanca sahibim demektir.
Başarısızlık ümitsizliğe kapıldım demek değildir;
Deneme cesaretini gösterdim demektir.
Basarısızlık istediklerime sahip olamayacağım demek değildir;
Değişik tarzda bir şeyler yapmalıyım demektir.
Basarisizlik ben asagiligim demek degildir;
Mukemmel değilim demektir.
Başarısızlık zamanımı boşa harcadım demek değildir;
Yeniden baslamak icin bir nedenim var demektir.
Başarısızlık vazgeçmeliyim demek değildir;
Daha sıkı çalışmalıyım demektir.
Başarısızlık asla başaramayacagim demek değildir;
Daha sabırlı olmalıyım demektir.
Başarısızlık benden ümidini kestin demek değildir;
Bir bildiğin var demektir.

John J. Maxwell

PARAYI KİM BULDU?

Para icat edilmeden önce, deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır.
İlk parayı lidyalılar bulmuştur.Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemlidir. Anadolu bu üstünlüğünü sürekli devam ettirmiştir. Dünyanın ilk büyük darphanesi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuştur.
Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullanmışlardır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır.

Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 nci yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kağıt paranın 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massechusetts Hükümeti, İngiltere´de ise "Goldsmiths" ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı görülmektedir.

OKULLAR AÇILDI

okulumuz açıldı ve kavuştuk birbirimize.

en güzel çocuk:)

damın biri apartmanın birinde yeni kapıcı olmuştu. Henüz apartman sakinlerinin hepsini tanımıyordu. Arada sırada işi olanlar onu markete, manava, v.s yerlere gönderiyordu. Apartman sakinlerini yeni yeni tanımaya başlamıştı.
Günlerden bir gün, bir hanım telaşla kapıcı dairesine gelerek kapıcıyı çağırdı.
-Hasan efendi, oğlum bu gün yemeğini evde unutmuş, benim de çok işim var. Oğlumun yemeğini okula götür kendisine ver. diye emreder. Kapıcı:
-Hanım efendi, ben sizin çocuğunuzu tanımıyorum ki, yemeğini nasıl vereyim. Kadın:
-Oğlum okulun en güzel çocuğudur, en güzel çocuğa yemeği verirsin. demiş ve işine gitmiş.
Kapıcı ,öğlen vakti okula varmış etrafa bakınmış, o esnada kapıcının çocuğu babasını görmüş sevinçle yanına koşmuş:
-Babacığım bana yemek mi getirdin. Demiş. Kapıcı çocuğunun açlığına dayanamamış, yemeği çocuğuna vererek oradan ayrılmış.
Akşam okul dağıldıktan sonra,kadının çocuğu annesine, neden yemeğimi getirmedin diye sitem etmiş. Küplere binen kadın soluğu kapıcını yanında almış:
-Be adam çocuğumun yemeğini neden götürüp vermedin, kapıcı cevap vermiş:
Efendim ben sizin çocuğunuzu tanımıyorum dedim, sizde okuldaki en güzel çocuğa yemeği vermemi emrettiniz. Ben de kendi çocuğumdan daha güzel bir çocuk göremediğim için ona verdim. Bayan hatasını anlamış ve kapıcıdan özür dilemiş...

TEBRİKLER ELÇİN VE DİLA

Başarmak en iyi olmak başaran kişiyi inanılmaz mutlu eder ve sonsuza kadar hafızalarımızda kalır. Siz kızlar başardınız. Sizleri tebrik ediyorum. Arkanızdan bir çok kişiyi de sürükleyeceğinizi biliyorum. Başarmak sadece sınavlarda ki puanlarla da olmaz. Hayattaki tüm engelleri aşacağınızı ve hayatta da başarılı olacağınızı biliyorum... bütün sınıfımı yürekten kutluyorum. Hepiniz özel insanlarsınız. Sİzinle guru duyuyorum...